Yine çok aksattık yazmayı, New Delhi'de soğuk bir otel odasından yazıyorum şuan. Nerede şimdi sıcacık, eğlencenin tavan yaptığı, turkuaz suların tadını çıkarttığımız ve şimdiden tekrar gidebilmenin planlarını yapmaya çalıştığımız Thailand..
10 gün gibi kısa bir süre ayırabildik sadece çünkü Hindistan'a en uygun uçak biletleri yılbaşından önce. Kesinlikle yetmedi tabi, bizde çok kasmadık. En önemlisi Çetin Abiyle uzuun uzun konuştuğumuz Phiphi adasını görmekti ki 5 günü orada harcadık, keşke 10 gün kalsaydık diyorum şimdi çünkü güney Thailand'a tekrar gitmek ve uzun süre, yavaş yavaş, tadını çıkartarak gezmek şart. Phi Phi, Krabi ve Phuket'in küçük bir bölümünü gördük sadece. Çok daha fazlası var, şimdi sadece tekrar gelebilmeyi umuyoruz, yani buralara gelen herkes gibi sanırım :)
Singapur'dan otobüsle ve gayet de rahat bir şekilde Malezya üzerinden yaklaşık 24 saat süren bir yolculukla Krabi'ye ulaşmak mümkün. Sanırım 30 dolar civarıydı otobüs fiyatları.
Hat Yai'de otobüsten inip büyük minibüslerle devam ediliyor Krabi'ye, orada beklerken Kanadalı bir çocukla tanıştık. Aonang tarafında kalıyormuş web üzerinden çalışıyor ve yaklaşık bir senedir Thailand'da yaşıyormuş. Birlikte Aonang'a geldik, Kanada'lıların genel özelliği sanırım inanılmaz konuşkan, susmak bilmiyorlar:) Çok da yardımseverler ama, bize kalacak yer aradık birlikte, tanıdıklarını aradı bayaa uğraştı sağolsun..
Aralık ayı gelmiş çatmış, fiyatlar iki katına çıkmış, 3 ay önce buralarda çok rahat gezmişiz meğer! Zaman problemi yoksa sezon dışında gelmek daha iyi galiba, hem fazla kalabalık olmuyor, hem fiyatlar yarı yarıya, hem de güneşli havayıda yaşıyorsun, yağmuru da.. Hava hiç soğumuyor zaten hep sıcak :)
Aonang'da kaldık iki gün, çok güzeldi diyemeyeceğim Endonezya adalarından sonra hiç giresimiz gelmedi suya.
Burada Tonsai Beach diye hem fiyat olarak süper hem de Aonang'a göre çok daha güzel kafa dinlemelik bir yer var ama zaman kalmadı gidemedik :/ Buyrun gidenlerden dinleyin, Tonsai Beach.
Kaya tırmanışı için muazzam buralar ama zamaaaaan! Keşke ayarlasaydık bişeyler diyorum şimdi, giderseniz ve seviyorsanız da tabi kaçırmayın bu güzel fırsatı, tırmanın anam.
Buradan tekne biletlerini aldık ve doğru Phi Phi adasınaa:)
İşte aylardır muhabbetini yaptığımız, Bangkok'da Çetin Abi'den dinlediğimiz, 13 yaşındayken The Beach filmini seyredip bir bok anlamamış ama bilinç altına cennet adaların, okyanusun güzelliği işlenmiş, çoook uzaklardaki bu yerlere gitmenin o yaşlardayken boş birer hayal olduğunu sanan çocuk; ben ve yanımda sevdiceğim, buradayız!
Filmde, işte insanlar tarafından bilinmeyen, Koh Phangan ve Samui gibi popüler olması istenmeyen bir ada Phi Phi ama filmden sonra patlama olmuş, popülerlikte diğer adaları sollamış. Ay zamanında parasını bastırıp kral mı yaptırdı bu filmi acaba? :)
İlk adımı atar atmaz daracık sokaklar, inanılmaz bir kalabalık, teknelerle dolu bir liman, karman çorman geliyor insana her şey ama kumsalın diğer tarafına geçince bir oh çekiyorsunuz.
500 bahta kalacak yeri de ayarlayıp sokaklarda dolanmaya başladık, sağlı sollu her yerde bişeyler satılıyor.
2004'deki tusunamiden çok kötü etkilenmiş Phiphi, tusunami durumunda kaçılacak yön tabelalarla gösterilmiş ama şimdilerde biraz unutulmuş gibi, yıpranmış, reklam broşürleriyle dolmuş üstleri.. Neyse takip ettik ve adaya yukarıdan bakalım diye view point e kadar yürüdük. Elde bira vardı, müslüman bölgesiymiş o taraf fondip yapmak zorunda kaldık, bıraktık şişeleri.
Manzara harika, güneş battı.. Yarın tekne ile çevredeki adaları gezicez ama önce parti zamanı!
Phi Phi gece hayatı, kumsal partileri tek kelimeyle mü-kem-mel! Bu kadar içip, dans edip eğlendiğimiz bir gece daha yok:) Bucket dedikleri kovalarla satılıyor içki, herkesin elinde kovası ordan oraya gidiyor, kumsalın tamamında, her yerde müzik, her yerde dans ve insanların da katıldığı ateşli şovlar.. Gece ilerledikçe okyanus çekiliyor malum buralarda gel-git.. Ay ışığında yumuşacık kumda yürü, koş, su en fazla bileklerinde, orada da dans var, herkes mutlu, herkesin kafası acayip güzel.. Ortada yapay bir boğa, rodeo yapılıyor çok eğlenceli! Bir de neredeyse benim boyum kadar yapay bir penis kondurmuşlar diğer tarafa, turistler, özellikle de çekik gözlüler iyi bol fotoğraf çektiriyor birlikte :)
Adamın biri tuttu kolumdan, götürdü boyalarla dolu bir masaya. Para yok istemiyorum dedim ama dinlemedi bile, şirketten bunlar tanıtım için heralde :) Rengarenk boyandık birkaç kişi ile birlikte ve dansa devam, gece hiç bitmesiin..
Odaya nasıl döndük hiç hatırlamıyorum da sabah tekne turu için çok zor kalktık. Neyse bindik tekneye, anam herkesin gözünden uyku akıyor, duş almaya vakit kalmamış boyalar falan herkeste duruyor olduğu gibi :)
Biraz sonra suya girince ayıldık hep beraber.. Bu arada biz her zamanki gibi en ucuzundan ayarladık tekne turunu, göt göte sıkışık yaklaşık 30 kişi sığdırdılar bizi :) Kendiniz tekne kiralayabilir yada daha rahat seçenekleri tercih edebilirsiniz tabi, bunlar hep fiyat-konfor meselesi.
Teknenin ön üst kısmına oturuyoruz, fotoğraftaki yere yani, her seferinde uyarıyor adam bizi. Ya düşmeyiz korkma no problem falan diyoruz ama her duraktan sonra aynı.. Sonunda Thai bir kız anlattı hoş karşılanmaz oraya oturmak diye.. Meğer adamın ibadet yerine çömüyomuşuz. Yani bu rengarenk kumaşlar çiçekler falan biz kendimizi tropik bir adada hissedelim diye olacak değildi ya:)
Monkey Beach, Shark Point ( köpek balığı falan yok), Phi Phi Lay Island, Maya Bay, Pi-Leh Bay, Mosquito Island ve Bamboo Island yaptık. Zaman olsa özellikle Bamboo adasına birkaç gün gidip keyif yapmak muhteşem olurdu, Maya Bay'a da bir gün ayrılabilir ama yiyecek alıp gitmek lazım orada koruculardan başka kalan yok. Bamboo adası da milli park ama sanırım bir otel ve birkaç çadır gördük. Fiyatını sormadık bile çok pahalıdır eminim ama günübirlik gidilebilir, şahane bembeyaz bir kum, berrak turkuvaz su, rengarenk balıklar.. çook güzeldi..
Monkey Beach'e gittiğimiz sırada koca bir grup Japon turist merakla maymun bekliyordu ama hayvanlar turistten bıkmış, sakin bir köşeye çekilmişler belli ki, tek bir tane bile yoktu meydanda karınları da tok tabi bu kadar adam tarafından beslenince:)
Güneşin batışına yakın döndük, etrafı görmek için ideal ama apar topar oradan oraya gitmekten hiç hoşlanmıyorum, tadını çıkartmak sindirmek, yaşamak lazım gidilen yeri..
Her yer çok güzel ve eşsiz ama insan yoğunluğundan dolayı sanırım doğal alanların kendi özgü sessizliği ve yalnızlığı yok buralarda. Turistik, kalabalık ama çok da eğlenceli!
Ertesi gün kano kiraladık bir kaç saatliğine ve tam karşımızda görünen koca kayanın oraya gittik yavaş yavaş..
Akşama yine parti, önceki geceyi aratmayan bir şekil, burada her gün full moon party! Bıkana kadar :)
Phi Phi'den ayrılırken de hüzünlüydük, Hindistan'a uygun uçak bileti ayarlamamış olsak yeni yıla burada girmek harika olurdu.
Giderken içimizden bol bol diledik burada da ziyaretine gelebileceğimiz bir abimiz, Bangkok üssü gibi bir üssümüz olsun diye ;)
Tekneyle Phuket'e geçtik, yine ön araştırma falan yok zaten iki günümüz var ne çıkarsa bahtımıza dedik ve birkaç kişiye nereye gideceklerini sorup takıldık peşlerine. Taksiyle yaklaşık 2 saat gittik ve Patong Beach diye biyerdeyiz. Akşam güzel Thai usulü ızgara şiş, balık falan yedik, yemekler süperdi, etraf hareketli yine pazar falan kurulmuş ama sahil kötü. Phi Phi'den kalan uykusuzluk ve yorgunluğu anca giderdik burada iki gün dinlendik, yedik içtik bir de çok gereksiz bir tura katıldık, inanılmaz kalabalıktı.
Evet James Bond adası! Özellikle kano ile küçük mağara ve geçitlere bakarken ki kalabalık Taksim meydanı ile yarışır durumdaydı. Öğle yemeği için mola verilen köyde gerçek olduğu söylenen inci takılar almak mümkün. Son günümüzü de böyle turistik bir aktiviteye ayırmış olduk. Ertesi gün otobüsle yine yaklaşık 1 günde Bangkok'a geçtik ve üssümüze dahi uğrayamadan direkt hava limanı ve birkaç saat sonra New Delhi'deyiz!
Emine&Coşkun
10 gün gibi kısa bir süre ayırabildik sadece çünkü Hindistan'a en uygun uçak biletleri yılbaşından önce. Kesinlikle yetmedi tabi, bizde çok kasmadık. En önemlisi Çetin Abiyle uzuun uzun konuştuğumuz Phiphi adasını görmekti ki 5 günü orada harcadık, keşke 10 gün kalsaydık diyorum şimdi çünkü güney Thailand'a tekrar gitmek ve uzun süre, yavaş yavaş, tadını çıkartarak gezmek şart. Phi Phi, Krabi ve Phuket'in küçük bir bölümünü gördük sadece. Çok daha fazlası var, şimdi sadece tekrar gelebilmeyi umuyoruz, yani buralara gelen herkes gibi sanırım :)
Singapur'dan otobüsle ve gayet de rahat bir şekilde Malezya üzerinden yaklaşık 24 saat süren bir yolculukla Krabi'ye ulaşmak mümkün. Sanırım 30 dolar civarıydı otobüs fiyatları.
Hat Yai'de otobüsten inip büyük minibüslerle devam ediliyor Krabi'ye, orada beklerken Kanadalı bir çocukla tanıştık. Aonang tarafında kalıyormuş web üzerinden çalışıyor ve yaklaşık bir senedir Thailand'da yaşıyormuş. Birlikte Aonang'a geldik, Kanada'lıların genel özelliği sanırım inanılmaz konuşkan, susmak bilmiyorlar:) Çok da yardımseverler ama, bize kalacak yer aradık birlikte, tanıdıklarını aradı bayaa uğraştı sağolsun..
Aralık ayı gelmiş çatmış, fiyatlar iki katına çıkmış, 3 ay önce buralarda çok rahat gezmişiz meğer! Zaman problemi yoksa sezon dışında gelmek daha iyi galiba, hem fazla kalabalık olmuyor, hem fiyatlar yarı yarıya, hem de güneşli havayıda yaşıyorsun, yağmuru da.. Hava hiç soğumuyor zaten hep sıcak :)
Aonang'da kaldık iki gün, çok güzeldi diyemeyeceğim Endonezya adalarından sonra hiç giresimiz gelmedi suya.
TABİİ Kİ DO YOU LIKE MASSAGEEE :) |
YİNE BİRYERLERDEN HİNDİSTAN CEVİZİ BULMASAK OLMAZDI |
Burada Tonsai Beach diye hem fiyat olarak süper hem de Aonang'a göre çok daha güzel kafa dinlemelik bir yer var ama zaman kalmadı gidemedik :/ Buyrun gidenlerden dinleyin, Tonsai Beach.
Kaya tırmanışı için muazzam buralar ama zamaaaaan! Keşke ayarlasaydık bişeyler diyorum şimdi, giderseniz ve seviyorsanız da tabi kaçırmayın bu güzel fırsatı, tırmanın anam.
Buradan tekne biletlerini aldık ve doğru Phi Phi adasınaa:)
İşte aylardır muhabbetini yaptığımız, Bangkok'da Çetin Abi'den dinlediğimiz, 13 yaşındayken The Beach filmini seyredip bir bok anlamamış ama bilinç altına cennet adaların, okyanusun güzelliği işlenmiş, çoook uzaklardaki bu yerlere gitmenin o yaşlardayken boş birer hayal olduğunu sanan çocuk; ben ve yanımda sevdiceğim, buradayız!
Filmde, işte insanlar tarafından bilinmeyen, Koh Phangan ve Samui gibi popüler olması istenmeyen bir ada Phi Phi ama filmden sonra patlama olmuş, popülerlikte diğer adaları sollamış. Ay zamanında parasını bastırıp kral mı yaptırdı bu filmi acaba? :)
İlk adımı atar atmaz daracık sokaklar, inanılmaz bir kalabalık, teknelerle dolu bir liman, karman çorman geliyor insana her şey ama kumsalın diğer tarafına geçince bir oh çekiyorsunuz.
500 bahta kalacak yeri de ayarlayıp sokaklarda dolanmaya başladık, sağlı sollu her yerde bişeyler satılıyor.
2004'deki tusunamiden çok kötü etkilenmiş Phiphi, tusunami durumunda kaçılacak yön tabelalarla gösterilmiş ama şimdilerde biraz unutulmuş gibi, yıpranmış, reklam broşürleriyle dolmuş üstleri.. Neyse takip ettik ve adaya yukarıdan bakalım diye view point e kadar yürüdük. Elde bira vardı, müslüman bölgesiymiş o taraf fondip yapmak zorunda kaldık, bıraktık şişeleri.
Manzara harika, güneş battı.. Yarın tekne ile çevredeki adaları gezicez ama önce parti zamanı!
Phi Phi gece hayatı, kumsal partileri tek kelimeyle mü-kem-mel! Bu kadar içip, dans edip eğlendiğimiz bir gece daha yok:) Bucket dedikleri kovalarla satılıyor içki, herkesin elinde kovası ordan oraya gidiyor, kumsalın tamamında, her yerde müzik, her yerde dans ve insanların da katıldığı ateşli şovlar.. Gece ilerledikçe okyanus çekiliyor malum buralarda gel-git.. Ay ışığında yumuşacık kumda yürü, koş, su en fazla bileklerinde, orada da dans var, herkes mutlu, herkesin kafası acayip güzel.. Ortada yapay bir boğa, rodeo yapılıyor çok eğlenceli! Bir de neredeyse benim boyum kadar yapay bir penis kondurmuşlar diğer tarafa, turistler, özellikle de çekik gözlüler iyi bol fotoğraf çektiriyor birlikte :)
Adamın biri tuttu kolumdan, götürdü boyalarla dolu bir masaya. Para yok istemiyorum dedim ama dinlemedi bile, şirketten bunlar tanıtım için heralde :) Rengarenk boyandık birkaç kişi ile birlikte ve dansa devam, gece hiç bitmesiin..
Odaya nasıl döndük hiç hatırlamıyorum da sabah tekne turu için çok zor kalktık. Neyse bindik tekneye, anam herkesin gözünden uyku akıyor, duş almaya vakit kalmamış boyalar falan herkeste duruyor olduğu gibi :)
Biraz sonra suya girince ayıldık hep beraber.. Bu arada biz her zamanki gibi en ucuzundan ayarladık tekne turunu, göt göte sıkışık yaklaşık 30 kişi sığdırdılar bizi :) Kendiniz tekne kiralayabilir yada daha rahat seçenekleri tercih edebilirsiniz tabi, bunlar hep fiyat-konfor meselesi.
Teknenin ön üst kısmına oturuyoruz, fotoğraftaki yere yani, her seferinde uyarıyor adam bizi. Ya düşmeyiz korkma no problem falan diyoruz ama her duraktan sonra aynı.. Sonunda Thai bir kız anlattı hoş karşılanmaz oraya oturmak diye.. Meğer adamın ibadet yerine çömüyomuşuz. Yani bu rengarenk kumaşlar çiçekler falan biz kendimizi tropik bir adada hissedelim diye olacak değildi ya:)
Monkey Beach, Shark Point ( köpek balığı falan yok), Phi Phi Lay Island, Maya Bay, Pi-Leh Bay, Mosquito Island ve Bamboo Island yaptık. Zaman olsa özellikle Bamboo adasına birkaç gün gidip keyif yapmak muhteşem olurdu, Maya Bay'a da bir gün ayrılabilir ama yiyecek alıp gitmek lazım orada koruculardan başka kalan yok. Bamboo adası da milli park ama sanırım bir otel ve birkaç çadır gördük. Fiyatını sormadık bile çok pahalıdır eminim ama günübirlik gidilebilir, şahane bembeyaz bir kum, berrak turkuvaz su, rengarenk balıklar.. çook güzeldi..
Ağaç Kökü |
Monkey Beach'e gittiğimiz sırada koca bir grup Japon turist merakla maymun bekliyordu ama hayvanlar turistten bıkmış, sakin bir köşeye çekilmişler belli ki, tek bir tane bile yoktu meydanda karınları da tok tabi bu kadar adam tarafından beslenince:)
Güneşin batışına yakın döndük, etrafı görmek için ideal ama apar topar oradan oraya gitmekten hiç hoşlanmıyorum, tadını çıkartmak sindirmek, yaşamak lazım gidilen yeri..
Her yer çok güzel ve eşsiz ama insan yoğunluğundan dolayı sanırım doğal alanların kendi özgü sessizliği ve yalnızlığı yok buralarda. Turistik, kalabalık ama çok da eğlenceli!
Ertesi gün kano kiraladık bir kaç saatliğine ve tam karşımızda görünen koca kayanın oraya gittik yavaş yavaş..
Akşama yine parti, önceki geceyi aratmayan bir şekil, burada her gün full moon party! Bıkana kadar :)
Phi Phi'den ayrılırken de hüzünlüydük, Hindistan'a uygun uçak bileti ayarlamamış olsak yeni yıla burada girmek harika olurdu.
Giderken içimizden bol bol diledik burada da ziyaretine gelebileceğimiz bir abimiz, Bangkok üssü gibi bir üssümüz olsun diye ;)
Tekneyle Phuket'e geçtik, yine ön araştırma falan yok zaten iki günümüz var ne çıkarsa bahtımıza dedik ve birkaç kişiye nereye gideceklerini sorup takıldık peşlerine. Taksiyle yaklaşık 2 saat gittik ve Patong Beach diye biyerdeyiz. Akşam güzel Thai usulü ızgara şiş, balık falan yedik, yemekler süperdi, etraf hareketli yine pazar falan kurulmuş ama sahil kötü. Phi Phi'den kalan uykusuzluk ve yorgunluğu anca giderdik burada iki gün dinlendik, yedik içtik bir de çok gereksiz bir tura katıldık, inanılmaz kalabalıktı.
Evet James Bond adası! Özellikle kano ile küçük mağara ve geçitlere bakarken ki kalabalık Taksim meydanı ile yarışır durumdaydı. Öğle yemeği için mola verilen köyde gerçek olduğu söylenen inci takılar almak mümkün. Son günümüzü de böyle turistik bir aktiviteye ayırmış olduk. Ertesi gün otobüsle yine yaklaşık 1 günde Bangkok'a geçtik ve üssümüze dahi uğrayamadan direkt hava limanı ve birkaç saat sonra New Delhi'deyiz!
Emine&Coşkun
Yasamanin ne anlama geldigini bilmek ve inu en iyi sekilde algilamak icin phi phi yi gormek gerek genclik.. bi dahaki phi phi maceranizda umarim bangkok ussunuz oraya tasinmis olur.. hadende bakalimm..
YanıtlaSilAmiin;)
SilAylardır takipten.Bir ara yazmaktan vazgectiniz sandım.Aman ha diyim.Yolunuz açık olsun yolcular!
YanıtlaSilValla pek yorum gelmeyince çok da takip edenimiz yok heralde diyorum ama az da olsa var demek:) Teşekkürler, yazmaya devam!
Siltek kelime:
YanıtlaSilsüpersiniz.
dün keşfettim sitenizi. bu akşam en başından itibaren başladım gezmeye sizinle beraber. fotoğraflar çok güzel, su altı makinenizin bozulmasına üzüldüm çünkü özellikle sualtından paylaştıklarınız çok güzeldi..
önceden çok fazla plan yapılmayınca yazıların devamını daha fazla merek ettim. çok keyifliydi..
teşekkürler. Paranız çok bereketli olsun.. geziler böyle sürsün bizde okuyalım :)
Ah asıl ben teşekkür ederim bu güzel, içten yorum için!
SilMakinanın bozulması kötü oldu cidden bizim için de büyük zevkti su altını fotoğraflamak..
Ama yaşam devam ettikçe yolculuklar da devam edecek ;)
Cok guzel geziyor, cok guzel egleniyor ve cok guzel yaziyorsunuz. Bos birakmayin buralari :)
YanıtlaSilŞevk veriyor böyle yorumları okumak, çok teşekkürler Caner :)
Silbu dünya çoook güzel!
YanıtlaSilKesinlikle ;)
SilSenelik iznimi yurtdışında geçirmeyi planlıyordum acaba tayland mı olsun diye düşünürken sizi farkettim kararımı verdim:))
YanıtlaSilSağlığınız paranız ve vaktiniz bol olsun siz gezin bende sizi takip edim buyaz taylandtayım bidahaki seferiniz neresiyle sizden sonra bende gidecem:))
Eyvallah :)
YanıtlaSilİçinizdeki güzelliğin farkına vardıkça gideceğeniz her yer eğlenceli ve unutulmaz olur ;)
Bizim içinde bol bol mangosteen yiyin, iyi tatiller :)
Ekim 2015de pattayadan döndüm 2016da temmuz eylül gibi bir aksilik olmazsa pattaya ve bangkonk dışı belki birkaç gün olabilir gezi düzenlemeyi düşünüyorum phuket adalar gibi ilgilenenlere duyurulur jetaack@gmail.com
YanıtlaSil