Facebok

9 Ekim 2013 Çarşamba

MALAYSIA - KUALA LUMPUR

Tayland'ın Koh Tao adasından sonra uzuun bir yolculuk sonunda Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a vardık. Gecenin bir yarısında ertesi gün işe gidecek olmasına rağmen bizi kabul eden Kelvin sağolsun KL de kaldığımız süre boyunca kendi evimizde gibiydik. Daha doğrusu üniversite yıllarındaki öğrenci evimizde gibiydik :)
Evde yaşayan 5 öğrenciyle birlikte kalıyor ve nerdeyse 18 saatten fazla çalıştığı için doğru düzgün vakit geçiremedik, fotoğraf bile çekemedim ya :/ Umarım en kısa zamanda çok daha rahat bir iş bulur, çekilir çile değil bak şükredin halinize;) 

Malezya'ya asıl geliş amacımız Tayland vizesini yenilemekti ama geldik madem biraz gezelim dimi. Couchsurfing'den yazıştığımız biri, burada yapacak pek bir şey yok, direkt Borneo adasına gidin demişti. En uygun fiyatlı uçak bileti için birkaç gün bekleyip direkt Miri'ye uçtuk biz de. 
KL de pek gezmedik doğrusu. Meşhur ikiz kulelerin oraya baktık, alışveriş merkezi ve koca binalarla tecavüz edilmiş bir park var.








Sonra Batu Cave tapınağına gittik. Burası tam bir maymunlar cehennemi. Sakın elinizde yiyecek yada içecek bişeylerle gitmeyin. Biz okuduğumuz için temkinliydik ama çok turist vardı maymunlara hedef olan:) 








Dünyanın en büyük Hindu mağara tapınağı hakkında çeşitli bilgiler, nasıl gidileceği vs. için tıklayın.












Her telden, her ülkeden insan görmek mümkün. Türkiye'de de öyle dimi.
Bu arada toplu taşıma araçlarında gördüğümüz 'yasak' işaretlerine bir yenisi daha eklendi. Yakında Türkiye'de görür müyüz acaba!?



Kullandığımız raylı sistemlerde kadınlara özel birkaç vagon vardı, farketmeden oturmuşuz bir defasına, kovaladılar bizi yani Coşkun'u. Bu vagonlarda pembe işaretler var. Efendim? Pembe metrobüs mü dedi biri? Bu gidişle yakındır.. 
Üzülerek katılıyorum Yılmaz Özdil'in yazdıklarına. Ama eksik var, Malezya gibi olsak iyi yine burada her inanca eşit özgürlük anlayışı var gördüğüm kadarıyla. Ama Türkiye'de şimdiden türbanlı yada türbansız çalışan kriteri koyulmuş, ayrım yapılmış bile.
Yaklaşık 1 sene önce CS 'den ilk misafirlerimi ağırlamıştım, Fransız bir çift.
Dışarıya çıkarken üzerime şal aldığımı görünce sormuştu bana Marie, ' benim bu askılı tişötle çıkmam sorun olur mu? ' diye.. 'Yok daha neler, ben güneş alerjim yüzünden kullanıyorum şal, Türkiye düşündüğün gibi bir yer değil, kesinlikle problem olmaz' demiştim.
Şimdi bakıyorum da dekolte kıyafet yüzünden işinden kovulanlar, tecavüze uğrayan, öldürülen turistler, midem bulanıyor.. 
Ellerinde palalarla, sopalarla insanlara saldıran piçler gibi ellerinde kezzapla namus bekçiliğine soyunanlar hortlar mı yakında diye korkmuyor değilim. Eh imam osursa cemaat sıçar ya, işte o hesap.

İnsanlar alemi çok sıkıcı, boğucu.. Hayvanlar aleminden maymunlarla bitireyim bu yazıyı. Bu tapınak ve maymunlar Türkiye'de olsa, olacakları tahmin etmek çok da zor değil he? 


'' Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez '' 







:)


                                              
Yetişirse bugün ya da yarın Borneo'da ilk günler, Mulu National Park yazısı geliyor!

Emine&Coşkun




4 yorum :